edebiyat,edebiyat yuvasi,dil,söz,atatürk,atatürkün hayati,sevgi,öss sonuçları,css,sbs,komik edebiyat yuvası,edebiyat,okul,tr.gg,şiir,sevgi,atatürk,eğitim,izle,mentos,dil anlatım,ödev,edebiyatyuvası,edebiyat yuvasi,sevgi,:D, //-->
>

Edebiyat Yuvası

Değerli Arkadaşlar Edebiyat Yuvası adlı sitemizde bir çok edebiyat ve dil anlatım konularını bulabildiğiniz gibi eğlence mizah ve atatürk köşelerimizdende yararlanabilirsiniz...".

WWW.Edebiyatyuvasi.tr.gg

Paylaşmak Güzeldir...

Köşe yazıları, biyografiler, yarışmalar, makaleler, piyesler ve güncel edebiyat ile ilgili haberler.

Refik Halit Karay

Refik Halid Karay

1888′de İstanbul’da doğdu. Mudurnu’dan İstanbul’a göç etmiş Karakayış ailesinden Maliye Başveznedarı Mehmed Halit Bey’in oğlu olan Karay, Veznecilerdeki Şemsü’l Maarif ve Göztepe’deki Taş Mektep’te okumuş, bu sırada özel dersler almıştır. Galatasaray’a devam etmiş (1900-1906), fakat okulu bitirememiştir. Mekteb-i Hukuk’a girmiş (1907), bir taraftan da Maliye Nezareti’nde Devair-i Merkeziye kaleminde katiplik yapmıştır. Meşrutiyet’in ilanından sonra öğrenimini ve katipliği bırakarak gazeteciliğe başlamıştır (1908). Önce günlük Servet-Fünun’da, ardından Tercuman-ı Hakikat’ta çevirmen ve yazar olarak çalışmıştır (1909). Son Havadis ismiyle, fakat iki hafta çıkabilen bir gazete kurmuştur (1909). Hurriyet ve İtilaf Fıkrası’nın iş başına geldiği sırada Altıncı Belediye Dairesi Başkatibi olmuş (1912), İttihat ve Terakki İktidarınca Mahmut Şevket Paşa’ya suikast olayının sonrasında muhalefeti tuttuğu gerekçesiyle Sinop’a sürülmüştür (1913). Oradan Çorum’a, Bilecik’e ve Ankara’ya nakledilmiştir (1913-1918). Ziya Gökalp ve Ömer Seyfettin’in çabalarıyla İstanbul’a dönmüş (1918), Robert Kolej’de Türkçe öğretmenliği yapmıştır. Mütareke’de yeniden siyasete atılmış, Hürriyet ve İtilaf Fıkrası Genel Merkez üyesi olmuştur. Sabah gazetesinin başyazarı olmuş, Alemdar ve Peyam-ı Sabah gazetelerinde yazmıştır. Damat Ferit Paşa hükümeti döneminde Posta-Telgraf Umum Müdürü olmuştur.
Kurtuluştan sonra Milli mücadele’ye karşı olan yazıları sebebiyle Yüzellilikler listesine alınmış ve 1922′de yurdu terk etmek zorunda kalmıştır. Beyrut ve Halep’de on beş yıl bir sürgün ve gurbetlik hayatı olmuş, Halep’te yayımlanan Doğruyol( 1924) ve Vahdet (1928) gazetelerinin yönetimini üstlenmiştir. Kabul edilen af kanunuyla ülkeye dönmüş (1938), tekrar gazeteciliğe başlamış, fakat hayatının sonuna kadar politikaya girmemiştir.
Yüzellilikler’in affının doğrudan doğruya Refik Halid sayesinde olduğunu ima eden Yakup Kadri, bizzat Atatürk’ün öykülerini ve yazılarını çok sevdiği Karay’ın yurda dönmesinin sağlanmasını istemiş ve bir toplantıda içişleri Bakanı Şükrü Kaya’ya “Ne yapacaksak yapalım, onun bir an evvel memlekete dönmesinin çaresine bakalım” demiştir. Şükrü Kaya yazarın bir sınır karakoluna teslim olması, oradan “nezaketle Ankara’ya gönderilmesi yolunda bir çözüm bulmuş, fakat Refik Halid bu çözümü kabul etmeyince, af yoluna gidilmiştir.
Hayatını kalemiyle kazanan Karay, İstanbul’da ölmüştür (1965).
Yazın Hayatı
Yakup Kadri’nin “uzaktan uzağa Aşk-ı Memnu’daki hoppa ve züppe Behlül’ü andırır halleri” olduğunu söylediği Refik Halid, ilk yazılarını günlük Servet-i Fünun’da yayımlamış, Fecr-i Ati topluluğuna katılmıştır. Yakup Kadri’nin Nirvana isimli tek perdelik oyunu yayımladığı 1909 yılında Refik Halid de Zend Avesta başlığı altında yazdığı bir dizi düzyazı ile dikkat çekmiştir. Karaosmanoğlu, bu yazılar için şunları söylemektedir: “Refik Halid o yazılarında alışılmış nesir temlerinden hiç birine yer vermemekte, hep cansız şeylerden canlı varlıklar gibi bahsedip durmaktadır. Çok şahsiyetli bir üslubu da vardı ve bunda Edebiyatı Cedide’nin allı pullu süslerinden hiçbir iz gözükmüyordu. Refik Halit bununla kalmıyor, gayet yalın bir konuşma Türkçesiyle yazıyordu.
Ittıhat ve Terakki iktidarını eleştirdiği gönderildiği sürgün yıllarında edindiği Anadolu İzlenimlerini dile getirdiği Memleket Hikayeleri’ni Ziya Gökalp’ın yönettiği Yeni Mecmuada yayımlamıştır. Bu hikayeler, Millî Edebiyat ve Sade Lisan akımlarının genişletip benimsenmesinde önemli bir rol oynamıştır.
Gazeteciliğe hiç ara vermeyen Karay, yurt dışında gitmek zorunda olduğu sürgün yıllarında ise Gurbet Hikayeleri’ni yazmıştır.
Eserleri:
Öykü:
Memleket Hikayeleri (1919), Gurbet Hikayeleri (1940).
Roman:
İstanbul’un İç Yüzü (1920-Sonraki basımda İstanbul’un bir yüzü), Yizidin Kızı (1939), Çete (1939), Sürgün (1941), Anahtar (1947), Bu Bizim Hayatımız (1950), Nilgün (3Cilt:Türk Prensesi Nilgün (1950), Mapa Melikesi Nilgün (1950), Nilgün’ün Sonu (1952), tek cilt 1960), Yer Altında Dünya Var (1953), Dişi Örümcek (1953), Bugünün Saraylısı (1954), 2000 Yılının Sevgilisi (1954), İki Cisimli Kadın (1955), Kadınlar Tekkesi (1956-İki Cilt), Karlı Dağdaki Ateş (1956), Dört Yapraklı Yonca (1957), Sonuncu Kadeh (1957), Yerini Seven Fidan (1977), Ekmek Elden Su Gölden (1980), Ayın On Dördü (1980), Yüzen Bahçe (1981).
Mizah ve Hiciv:
Sakın Aldanma İnanma Kanma (1915), Kirpi’nin Dedikleri (1916), Ago Paşa’nın Hatıratı (1918), Ay Peşinde (1922), Tanıdıklarım (1922), Guguklu Saat (1925).
Fıkralar:
Bir İçim Su (1931), Bir Avuç Saçma (1939), İlk Adım (1941), Üç Nesil Üç Hayat (1943), Makyajlı Kadın (1943), Tanrıya Şikayet (1944).
Oyun:
Kanije Müdafası ve Tiryaki Hasan Paşa (Müfit Ratip’le, oynandı, basılmadı), Deli (1929).
Anı:
Minelbap İlelmihrap (1946), Bir Ömür Boyunca (1990).

Bugün 12 ziyaretçi (21 klik) kişi burdaydı!


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol